SAĞLIK SEN OLARAK SAĞLIK ÇALIŞANINA UYGULANAN ŞİDDETE HAYIR DEDİK...
23 Aralık 2015, Çarşamba

BASINA VE KAMUOYUNA

Bizler zor şartlar altında; aşırı iş yüküne rağmen gecesini gündüzüne katan, emeğini, bilgisini ve tecrübesini hastaları için seferber eden sağlık emekçileriyiz. Emeğimizi, çabamızı, özverimizi ve deneyimlerimizi bir can daha kurtarmak için hiç tereddüt etmeden kullanırız. Ancak bazen tıbbın yetersiz kaldığı bu yüzden de kayıplar yaşadığımız durumlar vardır. Tabi ki bu kayıplar sadece hasta yakınlarını değil bizleri de fazlasıyla üzmektedir. 

Buna rağmen hastanemizde geçen cumartesi gece nöbetinde 83 Yaşında Beyine Karaciğere Dalağa yayılımı olan Akciğer Kanseri, KOAH ve Zatüre tanısı ile takipli hastamızı gerekli tüm müdahaleleri doğru ve zamanında yapmamıza rağmen kaybettik. Öncelikle kaybettiğimiz hastamızın yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Bir insanın kaybının yakınlarına söylenmesi elbette ki bizler için de çok zor bir görevdir. Böyle kötü bir kayıptan sonra yakınlarına bilgi vermeye çalıştığımızda vefat eden hastamızın yakınları tarafından ağır hakaretlere ve fiziksel şiddete maalesef maruz kaldık.

Daha öncesinde de kalp krizi geçirip tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybeden hastanın yakınları tarafından ölümle tehdit edildik. Poliklinikte sırası gelmeden muayene olmak isteyen hastayı sırasını beklemesi konusunda uyardığımız için çok ağır sözlü hakaretlere maruz kaldık. Yoğun bakımlarda hasta ziyareti hastanın sağlığı açısından yasak olmasına ve hasta yakını bu konuda defalarca bilgilendirilmiş olmasına rağmen yoğun bakıma girmek için tüm sağlık emekçilerine sözlü tehdit ve hakaretlerde bulunuldu. Bu ve benzeri birçok sözlü hakaret, tehdit ve zaman zaman fiziksel şiddete maruz kalmaktayız.

 

Sağlık bakanlığının beyaz kod verilerine göre Mayıs 2012 ile Mart 2015 tarihleri arasında 3 yılda 31. 767 başvuru yapılmış. Yani her ay 1000’e yakın, her gün 30’dan fazla sağlıkta şiddet olayı yaşanmış. Bunlar kayıtlı verilerdir. Bu veriler, toplumun sağlığını her şeyin üstünde tutarak gece-gündüz demeden, canla başla çalışan sağlık çalışanlarının hayatlarının ve sağlıklarının nasıl bir risk altında olduğunu göstermesi bakımından çarpıcıdır. Bu olay “münferit bir hadise” olarak değerlendirilemez. Sağlık çalışanları giderek kronikleşen bir şiddet sarmalının içerisinde görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Artık sağlık çalışanlarına yönelik şiddete set çekecek, bu kör şiddetin önüne geçecek nitelikte yapısal önlemlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi kaçınılmaz bir hale gelmiştir.

Bu durum biz sağlık emekçilerinin can güvenliği olmadığı gerçeğini bir kez daha su yüzüne çıkarmıştır. Bizim için yaşam hakkı kutsaldır. Hastalarımızın hayatlarını kurtarırken kendi hayatımızdan endişe duymak, hakarete uğramak, fiziksel şiddete maruz kalmak bir taraftan moral ve motivasyonumuzu etkilerken diğer taraftan işimizi yapmamıza engel olmaktadır. 

Hastalarımıza ve hasta yakınlarına çağrımızdır. Bizler karşı tarafta değiliz, aynı taraftayız. Sizin kaybınız bizim kaybımızdır. Sağlık politikalarının yanlış uygulanmasından kaynaklı karşı karşıya getiriliyoruz. Yoğun koşullarda ve birçok angarya çalışmaya rağmen en üst düzeyde sağlık hizmeti vermeye çalıştığımızı bilmeniz bizim açımızdan önemlidir. Bizler sağlık emekçileri olarak günümüzün bir çok anında bu ve benzeri durumlarla karşılaşıyoruz. Bu olayda da fiziksel şiddete, hakarete maruz kaldığımız için ve idarenin bu durumu normalleştirmeye çalışmasından hatta güvenliğimizi de bizden beklemesinden dolayı sesimizi kamuoyuna duyurmak istedik. Sizlerin de bizi anlamanızı ve bizim yanımızda yer almanızı umuyoruz.

Biz Turgut Özal Tıp Merkezi sağlık emekçileri olarak :

1- Hastanemizin tüm girişlerine X-Ray cihazının kurulmasını

2- Güvenlik biriminin sayı ve görev yetkilerinin arttırılmasını

3- Hasta sağlığı ve sağlık hizmetinin daha nitelikli sunulması için ziyaretçi saati dışında hasta yakınlarının ünitelere alınmamasını

4- Beyaz kod uygulamasının aktif hale getirilmesini ve uygulanmasını

5- Sağlık Çalışanına Yönelik Şiddet Yasasının bir an önce çıkarılmasını ve cezaların caydırıcı olmasını talep ediyoruz.

6- Vatandaş, bir hekim veya sağlık çalışanı hakkında 184 hattı, BİMER veya hasta hakları birimlerine şikayette bulunduğunda ön inceleme ve ön değerlendirme yapılmalıdır.

7- Hekimler başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerini hedef gösteren açıklama ve yayınlar yapılmamalıdır.

 

PAYLAŞ :